☰ Menu +90 232 425 4943

Yeminli Macarca Tercüman

Macarca (kendi dilinde magyar nyelv (yardım·bilgi)), Ural dil ailesi içinde yer alan ve muhtemelen Ugor dilleri koluna ait, başlıca Macaristan ve çevresindeki ülkelerde konuşulan bir dildir. Dilin yaklaşık 14.5 milyon konuşanı vardır ve bunların 10 milyonu Macaristan'da yaşar. En büyük ikinci topluluk, 1.5 milyon konuşanı ile komşu Romanya'daki Transilvanya bölgesindedir.

Sınıflandırma
Macarca Ural dil ailesine mensuptur. Bu aile içerisinde ise Batı Sibirya ile Kuzey Norveç arasında yaşayan kavimlerin konuştukları Fin-Ugor dilleri grubunda yer alır. Lapça, Fince, Estonca, Mordvince, Çeremisçe, Züryence, Votyakça, Vogulca, Ostyakça da bu dil ailesi içinde yer almaktadır. Buna rağmen Fin-Ugor dillerinin gerçek bir Ural dil ailesi alt grubu olup olmadığı tartışmalıdır. Fin-Ugor dilleri içerisinde, Macarca, Hantıca ve Mansice Ugor dillerini oluşturur ve aile içinde birbirlerine en yakın akrabalık ilişkisini gösterirler.

Eski teoriler
Eskiden Macarca Ural dilleri içerisinde daha geniş bir Ural-Altay dil ailesi içerisinde sınıflandırılmış olmasına rağmen, günümüzde genel kabul edilen görüş, Ural dillerinin kendi başına bir genetik aile oluşturduğu, Altay dillerinin ise aralarında akrabalık bulunmadığı ve bu benzerliklerin kültürel difüzyon ve alıntılamalar ile açıklanabileceği yönündedir. Aynı zamanda 18. ve 19. yüzyılda, Macarcanın Ural dilleri yerine Türk dilleri içerisinde sınıflandırılması gerektiğine dair, "Ugor-Türk Savaşı" (Az ugor-török háború) lakaplı akademik tartışmalar meydana gelmiştir, ancak fikir birliği Ugor dilleri üzerinde sağlanmıştır. Macarcanın Türkçeye benzerliğine verilen yaygın bir örnek şu cümledir: A zsebemben sok alma van. Cebimde çok elma var.

Tarih boyunca, İbranice, Hunca, Sümerce, Mısırca, Etrüskçe, Baskça, Farsça, Pelasgce, Yunanca, Çince, Sanskritçe, İngilizce, Tibetçe, Magarca, Keçuva, Ermenice, Japonca ve diğer 40 dilin de aralarında bulunduğu pek çok dil ile Macarcanın ilişkili olduğu iddia edilmiş olmasına rağmen, ana akım dilbilimciler bu iddiaları sözdebilimsel bulmaktadır.

Tarih
Macarlar yaklaşık MÖ 1000 yılında önce bağımsız bir kavim olarak yaşamaya başlamış ve Milat sıralarında Ural dağlarının doğusuna ulaşmışlardır. MS 5. yüzyılda Macarlar İç Asya'dan batıya doğru göç eden Türklere katılarak onlarla birlikte Kafkas bölgesine gelmişler ve kesintisiz 500 yıl boyunca da burada oğuz Türkleri ile birlikte yaşamışlardır. Macarlar tarihte Onoğurlar ve Ön Bulgarlar ile yakın bir ilişkide bulunmuş ve bu dönemde Macarcaya Oğur dilleri kökenli özellikle de hayvan yetiştiriciliği ve tarımla ilgili yaklaşık 250[kaynak belirtilmeli] kadar sözcük geçmiştir. Bunlara örnek olarak árpa (arpa), búza (buğday), borsó (burçak), gyümölcs (yemiş), szőlő (<sidleğ / üzüm), bor (şarap), bika (boğa), ökör (öküz), borjú (buzağı),[8] barsony (<barçın/kadife), sátor (çadır), kapu (kapı), tenger (deniz), sárga (sarı), bélyeg (<bilig / pul) yer almaktadır.[kaynak belirtilmeli] Oğurlar, Macarların yazıyla tanışmasında önemli bir rol oynamıştır. Günümüz Macarcasında kullanılan ve Macarcaya Batı Türkçesinden geçen ír (yazmak) ve betű (<betik / harf) sözcükleri bu etkiyi göstermektedir.[kaynak belirtilmeli]

Günümüzdeki yurtları olan Karpatlar Havzası'na 896 yılında yerleşen Macarlar, 1001 yılında Hristiyanlığın kabulünden sonra bulundukları bölgenin etnik karakteri dolayısıyla Eski Kilise Slavcası, Sırp-Hırvatça, Sloven, Çek, Slovak dillerinden de tarım, ekonomi, ev aletleri, din, devlet yönetimine ilişkin birçok sözcük almışlardır. Bu dillerin yanı sıra Türk dilleri ailesinde yer alan Kumanca ve Peçenekçe de 12. ve 13. yüzyıl civarında Macarca üzerinde etkiler bırakmıştır. Macarca ise Rumenceyi etkilemiş olup, Rumencede yer alan söz varlığının yaklaşık %1.5'inin kökeni Macarcaya dayanmaktadır.

Bunun dışında Macar diline Latinceden de özellikle Hristiyanlık, devlet yönetimi, devletlerarası ilişkiler, eğitim ve hukuk alanlarında birçok sözcük girmiştir. Macarcaya en başta Almancadan olmak üzere, İtalyanca ve Fransızca, Arapça ve Farsçadan da birtakım sözcükler girmiştir.

Alfabe
Macarlar kendi dillerine özgü bazı sesleri gösteren işaretleri de ekleyerek Orhun alfabesindeki harflere çok benzeyen harflerden meydana gelen bir tür oyma yazısı kullanmışlardır.[kaynak belirtilmeli] Hristiyanlığı kabul ettikten sonra bu alfabe yerini Latin abecesine bırakmış olmakla birlikte bugünkü Romanya'nın Doğu Erdel bölgesinde oturan bir Macar boyu olan Székely'ler (Sekeller) tarafından yüzyıllar boyunca kullanılmıştır. Modern Macar alfabesi 42 harftir.

Macarcaya geçen Türkçe sözcükler
Macarlar gerek bugünkü Kuzey Rusya'da, gerekse Karpatlar havzasında ilişkiye geçtikleri Kumanlar ve Peçeneklerden de Türkçe sözcük almışlardır [bicska (bıçak), boza (boza), koboz (kopuz),anya (ana/anne).

Yaklaşık 150 yıl kadar süren Osmanlı egemenliği döneminde Türkçeden Macarcaya birkaç sözcük girmiştir [Örn: findzsa (fincan), dohány (<duhan / tütün), ibrik (ibrik), papucs (pabuç), csizma (çizme) ...]

Son olarak da hangi dönemde Macarcaya yerleştiği bilinmeyen sözcükler vardır. [Örn.: oroszlán (arslan) ... ]

Denver Ltd. - ®Konsolos Tercüme, çeviri işini uzun yıllardan beri profesyonel olarak yapmakta olan ve Macarca lisan bilgileri, Macarca konuşulan ülkelerde edindikleri yurt dışı eğitim ve tecrübeleriyle pekişmiş tercümanları bünyesinde barındıran bir çeviri, tercüme ve danışmanlık şirketidir. 2007 yılında kurumsallaşmış olan firmamız, 20 yılı aşkın bir zamandan beri ABD, Almanya, Avustralya, Hollanda, İngiltere, İsveç, Kanada ve Türkiye başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerindeki resmi ve özel kuruluş ve organizasyonlar için tercüme hizmetleri sağlamaktadır.
Müşteri mahremiyetinin korunması, zamanından önce teslim, pırıl pırıl akıcı bir dille hazırlanmış aslına sadık, doğru ve eksiksiz çeviri, müşteri memnuniyetinin sağlanması, başta gelen ilkelerimiz arasındadır.

Firmamıza teslim ettiğiniz Macarca tercüme işleriniz daima hedef dile ana dili düzeyinde vakıf kişilerce yapılır ve son kontrolden geçirilir. Örneğin Macarca çeviri metniniz, ana dili Macarca olan bir redaktör tarafından okunup düzeltildikten sonra size teslim edilir. Türkiye'deki okullarda öğretilen Macarca yabancı dil seviyesiyle yapılan tercümeler, Macarca lisanını ana dil seviyesinde bilen ve konuşan bir tercüman tarafından yapılacak çeviri kalitesine asla erişemez! Nitekim bugün Turizm sektöründe, hatta 5 yıldızlı otellerin çoğunda acemi ve ucuz tercümanların çevirmiş olduğu tanıtım kitapçıkları hala kullanılmakta ve bunları okuyan ana dili Macarca turistler için eğlence ve alay konusu olmaktadır. Firmanızın prestiji söz konusuysa ucuz tercüme hizmetlerinden sakının!

Tercümanlarımız,
Mesleki Yeterliliğe Sahip....

Firmamız, tercüme hizmeti verdikleri lisan üzerine diplomalı, mesleki yeterliliğe sahip, yetkin, ehil ve yurt dışı tecrübeleriyle donanımlı, konularında uzman yüzlerce tercümanı bünyesinde barındırmaktadır.

Bize güvenerek teslim ettiğiniz her proje, içerdiği konunun uzmanı, o konuda eğitim almış, en az lisans, tercihen yüksek lisans ya da doktora diplomalı yetkin bir tercüman tarafından çevirilir ve ardından hedef dili ana dili seviyesinde bilen bir profesyonel tarafından kontrolden geçirilir.

Tercüme sektöründeki bir çok firmanın sırf daha ucuza maletmek çabasıyla benimsemiş olduğu yeterince iyi olsun yeter felsefesi bizim asla kanıksamadığımız bir yaklaşım olup önümüze getirilen her yeni projeyi dünkünden daha iyi yapabiliriz anlayışıyla ele alırız.

Yüksek Eğitim Sahibi....

Tercümanlarımızın hemen hepsi en az bir üniversite mezunu olup minimum 5 yıllık çeviri tecrübesine sahiptirler. Master ve doktora seviyesinde eğitime sahip olup çeviri alanındaki tecrübesi 20 yıldan fazla olan tercümanlarımızın sayısı da bir hayli kabarıktır. Bir çok tercüme bürosunun maliyet düşürmek için yaptığı gibi, öğrenci ya da 5 yıldan az tecrübeye sahip tercümanlarla prensip olarak çalışmıyoruz.
Tercümanlarımızın çoğu 30 yaş ve üzerinde olup belli bir profesyonel olgunluğa sahip, uzmanlık alanlarında vasıflı, diplomalı ve işinin ehli kişilerdir.

Tercüme işinin altın kuralı "daima ana diline çevir" olarak kabul edilirse, Türkçe'den yabancı dillere yapılacak olan çevirilerin o dilleri ana dili seviyesinde konuşan bir profesyonel tarafından yapılması ya da en azından tashih edilmiş olması şarttır.
Tercüme yapmak profesyonellerin işidir.

Amatörlerin, hobi olarak çeviri yapanların, yabancı dil öğretmenlerinin ya da yabancı dil bilen sekreterlerin eline emanet edilmemelidir!

Sadece hatasız olmakla kalmayıp, pırıl pırıl ve akıcı bir dille hazırlanmış bir tercüme işinin üretilmesi, ucuz fiyatlarla mümkün değildir.
Ancak bazen bu gerçeğin farkına vardığınızda iş işten geçmiş olabilir.

Türkiye’de “tercüman” mesleki ünvanı, avukatlık ya da doktorluk mesleklerinde olduğu gibi yasalar altında koruma altına alınmış değildir. Bu da demek oluyor ki, yeterli seviyede dil bildiğine "kendince" ikna olmuş olan herkes tercüman olduğunu iddia edebilir. Ardından, uzmanlık gerektiren bir metin önlerine getirildiğinde, bırakın çevirebilmeyi, tam ve doğru olarak anlamakta bile zorlanacak bir dil seviyesinde olmalarına rağmen kendilerine tercüme bürosu dahi açabilirler.

O YÜZDEN SİZİ UYARIYORUZ UCUZ TERCÜME HİZMETLERİNDEN SAKININ!