☰ Menu +90 232 425 4943

Yeminli Moğolca Tercüman

Moğolca (Moğol alfabesi ile: Monggol kele.svg, {Mongγol kele}; Kiril alfabesi ile: Монгол хэл, {Mongol Hel}), Moğolistan ve civardaki bazı özerk bölgelerde resmî dil olan Asya dilidir.

Türkçe ve Moğolca eskiden Altay dil ailesinde sınıflandırılmış olmakla birlikte, sondan eklemelilik, cümlede özne-nesne-yüklem sıralaması ve dillerin dilbilgisel olarak cinsiyetsiz olması gibi tipolojik benzerliklerin bu iki dilin aynı atadan gelmelerinden değil, yoğun ödünçlemeler ve uzun temaslar sonucu oluştuğu dilbilimciler tarafından günümüzde kabul edilen genel görüş olmuştur.

Moğolca Moğolistan'ın resmî ulusal dilidir, ve bu ülkede neredeyse 3,6 milyon kişi tarafından konuşulur (2014 yılı tahmini). Moğolcanın hem sözlü hem de yazılı formları aynı zamanda Çin'e bağlı ve en az 4,1 milyon etnik Moğolun yaşadığı İç Moğolistan bölgesinin resmî bölgesel dilidir. Tüm Çin çapındaki 5,8 milyon kişilik etnik Moğol nüfusunun yaklaşık yarısı tarafından konuşulur (2005 yılı tahmini), ancak bu ülke vatandaşlarının dil yeterliliklerine ilişkin herhangi bir veri yoktur, dolayısıyla Çin'deki Moğolca konuşanların tam sayısı bilinmemektedir. Son birkaç yüzyıl boyunca Moğolcanın İç Moğolistan'daki kullanımı düşüş ve canlanma dönemleri geçirmiştir. Çing döneminin sonlarına doğru düşüşe uğradı, 1947 ile 1965 yılları arasında canlandırma geçirdi, 1966 ile 1976 yılları arasında ikinci kez düşüşe uğradı, 1977 ile 1992 yılları arasında ikinci kez canlandırma geçirdi, ve 1995 ile 2012 yılları arasında üçüncü kez düşüşe uğradı. Bununla birlikte, İç Moğolistan'ın bazı kentsel bölgelerinde ve eğitim alanlarında Moğol dilinin kullanımının azalmasına rağmen, Çince konuşan kentleşmiş Moğolların etnik kimliği, kentsel etnik toplulukların var olması nedeniyle büyük olasılıkla hayatta kalacaktır. İç Moğolistan'daki çok dilli durum, etnik Moğolların kendi dillerini koruma çabalarını engellemediği düşünülmektedir. Çin'de Tümedler [en] gibi etnik Moğollar bilinmeyen sayıda kendi dillerini tamamen ya da kısmen kaybetmiş olsalar da bu insanlar hâlen etnik Moğol olarak kaydedilir ve etnik Moğol kimlik benimsemeye devam etmektedirler. Moğollar ile Çinliler arasında gerçekleşen etnik grup arası evliliklerden gelen çocuklar da etnik Moğol kimliği benimser ve etnik Moğol olarak kaydedilirler. 2020 yılında Çin Hükümeti, Eylül ayı itibarıyla İç Moğolistan'daki ana öğretim dilinin Moğolca olduğu ilk ve orta okullarda üç dersin (dil ve edebiyat, siyaset, ve tarih) Mandarin dilinde öğretilmesi gerektiğini hükmetti, fakat bu, etnik Moğol topluluklarının yaygın protestolarına yol verdi. Bu protestolar Çin Hükümeti tarafından hızlı bir şekilde bastırıldı.

Moğolca Moğol dil ailesine aittir. Moğolcanın bu dil ailesi içindeki tam sınıflandırması dilbilimsel çevrelerde çok tartışmaya sebep olmuş kuramsal bir sorundur, ve dilbilimsel kriterlerin ortak bir dizisine dayalı olarak Moğolcanın ana değişkeleri [en] için henüz mevcut bulunan verilerini kolay bir şekilde düzenlemenin mümkün olmaması bu soruna dair bir çözüme varılmasını engellemektedir. Söz konusu veriler, Moğol lehçe sürekliliğinin tarihsel gelişimi veya toplum dil bilimsel özelliklerini tekabül edebilir. Sesbilimsel veya sözcükbilimsel çalışmalar göreceli olarak gelişmiş olsalar da, karşılaştırmalı biçim-sözdizimsel bir çalışmanın (ör. Halha [en] ile Horçin gibi birbirinden büyük farklılıkar gösteren lehçelere ilişkin) temeli bile henüz atılmamıştır.

Moğol grubu kapsamındaki bazı değişkelerin statüsleri, özellikle de bu değişkelerin Moğolcadan ayrı diller veya Moğolcanın lehçeleri olmaları konusu, tartışmalıdır. Bu değişkelerin en az üç tanesi var: Rusya, Moğolistan, ve Çin'de konuşulan Oyratça (Kalmuk değişkesi dahil) ile Buryatça, ve İç Moğolistan'ın Ordos Şehri civarında konuşulan Ordosça .

Moğol devletinin kullandığı Halha lehçesinin Moğolca olması konusunda hiç anlaşmazlık yoktur,[21] ancak bu noktanın ötesinde anlaşma bulunmamaktadır. Örneğin, Sanžeev (1953)'in ileri sürdüğü ve Moğolca dilbiliminde önemli bir etkisi olmuş sınıflandırması sadece üç tane lehçeden (Halha, Çahar , ve Ordos) oluşan bir "Moğol dili"nin var olduğunu ve Buryatça ile Oyratçanın bu dilden ayrı olduklarını savunur. Bundan farklı olarak Luvsanvandan (1959), "Merkez (Halha, Çahar, Ordos), "Doğu" (Harçin, Horçin), "Batı" (Oyrat, Kalmuk), ve "Kuzey" (iki Buryat lehçesi) lehçelerinden oluşan daha kapsamlı bir "Moğol dili"ni ileri sürdü. Buna ek olarak, Zhou Mingliang ile Sun Hongkai (2006), Moğolcanın dört farklı lehçeden oluştuğunu savunurlar: merkezde Halha, doğuda Horçin-Harçin, batıda Oyrat-Hilimag, ve kuzeyde Bargu-Buryat.

Bazı Batılı dilbilimciler,[25] üzerinde göreceli olarak çok çalışılmış Ordos değişkesinin muhafazakâr hece yapısı ve sesbirim envanterinden dolayı ayrı bir dil olduğunu savunurlar. İç Moğolistan'ın kültürel etkisi altında olan fakat tarihsel açıdan Oyratçaya bağlı olan Alaşa lehçesi [en][26] ya da Darhad diğer sınır lehçelerinin herhangi bir sınıflandırma şemasının içindeki konumlandırmasının büyük bir olasılıkla hep sorunlu olarak karşılanacaktır, fakat esas sorun Çahar, Halha, ve Horçin lehçelerini hem birbiriyle ilişkili olarak hem de Buryatça ile Oyratçayla ilişkili olarak sınıflandırmaktır. [tʃ] sesinin *i ünlüsü öncesinde [tʃ] şeklinde ve tüm diğer ünlülerin öncesinde [ts] şeklinde gerçekleşmesi Moğolistan'da bulunan fakat İç Moğolistan'da bulunmayan bir fenomendir, ve bu ayrım, lehçeler arasındaki temel bir farklılık olarak sıkça zikredilir;[29] ör. "yıl" anlamına gelen Ana Moğolca [en] *tʃil, Halha /tʃiɮ/, Çahar /tʃil/ ile "az" anlamına gelen Ana Moğolca *tʃøhelen, Halha /tso:ɮəŋ/, Çahar /tʃo:ləŋ/.[30] Buna karşın, geçmiş zaman fiil ekinin Merkez değişkelerinde -sŋ şeklinde ve Doğu değişkelerinde -dʒɛː şeklinde gerçekleşmesi[31] genel olarak sırf stokastik bir farklılık olarak algılanır.[32]

İç Moğolistan'daki resmî dil politikası Moğolcayı üç farklı lehçeye ayırmaktadır: Güney Moğolcası [en], Oyratça, ve Bargu-Buryatça. Güney Moğolcasının Çahar, Ordos, Baarin [en], Horçin, Harçin, ve Alaşa lehçelerinden oluştuğunu ileri sürmektedir. İç Moğolistan yetkilileri, grameri Güney Moğolcasına ve telaffuzu Çahar lehçesinin Düz Mavi Sancağı 'nda konuşulan değişkesine dayanan edebî bir standart oluşturmuşlardır. Buna rağmen, diyalektolojik açıdan, Güney Moğolcasının batı lehçeleri Güney Moğolcasının doğu lehçelerinden çok Halha lehçesine daha yakındır; örneğin, Çahar lehçesi, Horçin lehçesinden çok Halha lehçesine daha yakındır.

Moğolca ya da "Merkez Moğol" kolu haricinde, Moğol dil ailesinin diğer kolları şunlardır: Doğu İç Moğolistan, Heilongjiang, ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne bağlı Çöçek şehri civarında konuşulan Daur dili [en]; Çinghay ile Kansu eyaletlerinde konuşulan ve Doğu Yugurca, Bonanca [en], Donşianca, Monguorca [en], ile Kangjiaca dillerinden oluşan Şirongol grubu; ve Afganistan'da konuşulan ve nesli tükenmiş olma ihtimali olan Moğulca.

Moğol dil ailesinin diğer dillerle ilişkisi konusuna gelince, Altay teorisi, Moğol dil ailesinin Türk, Tunguz, ve bazı dilbilimcilere göre Kore [en] ve Japon dillerini de kapsayan daha büyük bir Altay dil ailesine ait olduğunu savunur, ancak bu teorinin dilbilim çevrelerindeki geçerliliği gitgide kaybolmaktadır.

Denver Ltd. - ®Konsolos Tercüme, çeviri işini uzun yıllardan beri profesyonel olarak yapmakta olan ve Moğolca lisan bilgileri, Moğolca konuşulan ülkelerde edindikleri yurt dışı eğitim ve tecrübeleriyle pekişmiş tercümanları bünyesinde barındıran bir çeviri, tercüme ve danışmanlık şirketidir. 2007 yılında kurumsallaşmış olan firmamız, 20 yılı aşkın bir zamandan beri ABD, Almanya, Avustralya, Hollanda, İngiltere, İsveç, Kanada ve Türkiye başta olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerindeki resmi ve özel kuruluş ve organizasyonlar için tercüme hizmetleri sağlamaktadır.
Müşteri mahremiyetinin korunması, zamanından önce teslim, pırıl pırıl akıcı bir dille hazırlanmış aslına sadık, doğru ve eksiksiz çeviri, müşteri memnuniyetinin sağlanması, başta gelen ilkelerimiz arasındadır.

Firmamıza teslim ettiğiniz Moğolca tercüme işleriniz daima hedef dile ana dili düzeyinde vakıf kişilerce yapılır ve son kontrolden geçirilir. Örneğin Moğolca çeviri metniniz, ana dili Moğolca olan bir redaktör tarafından okunup düzeltildikten sonra size teslim edilir. Türkiye'deki okullarda öğretilen Moğolca yabancı dil seviyesiyle yapılan tercümeler, Moğolca lisanını ana dil seviyesinde bilen ve konuşan bir tercüman tarafından yapılacak çeviri kalitesine asla erişemez! Nitekim bugün Turizm sektöründe, hatta 5 yıldızlı otellerin çoğunda acemi ve ucuz tercümanların çevirmiş olduğu tanıtım kitapçıkları hala kullanılmakta ve bunları okuyan ana dili Moğolca turistler için eğlence ve alay konusu olmaktadır. Firmanızın prestiji söz konusuysa ucuz tercüme hizmetlerinden sakının!

Tercümanlarımız,
Mesleki Yeterliliğe Sahip....

Firmamız, tercüme hizmeti verdikleri lisan üzerine diplomalı, mesleki yeterliliğe sahip, yetkin, ehil ve yurt dışı tecrübeleriyle donanımlı, konularında uzman yüzlerce tercümanı bünyesinde barındırmaktadır.

Bize güvenerek teslim ettiğiniz her proje, içerdiği konunun uzmanı, o konuda eğitim almış, en az lisans, tercihen yüksek lisans ya da doktora diplomalı yetkin bir tercüman tarafından çevirilir ve ardından hedef dili ana dili seviyesinde bilen bir profesyonel tarafından kontrolden geçirilir.

Tercüme sektöründeki bir çok firmanın sırf daha ucuza maletmek çabasıyla benimsemiş olduğu yeterince iyi olsun yeter felsefesi bizim asla kanıksamadığımız bir yaklaşım olup önümüze getirilen her yeni projeyi dünkünden daha iyi yapabiliriz anlayışıyla ele alırız.

Yüksek Eğitim Sahibi....

Tercümanlarımızın hemen hepsi en az bir üniversite mezunu olup minimum 5 yıllık çeviri tecrübesine sahiptirler. Master ve doktora seviyesinde eğitime sahip olup çeviri alanındaki tecrübesi 20 yıldan fazla olan tercümanlarımızın sayısı da bir hayli kabarıktır. Bir çok tercüme bürosunun maliyet düşürmek için yaptığı gibi, öğrenci ya da 5 yıldan az tecrübeye sahip tercümanlarla prensip olarak çalışmıyoruz.
Tercümanlarımızın çoğu 30 yaş ve üzerinde olup belli bir profesyonel olgunluğa sahip, uzmanlık alanlarında vasıflı, diplomalı ve işinin ehli kişilerdir.

Tercüme işinin altın kuralı "daima ana diline çevir" olarak kabul edilirse, Türkçe'den yabancı dillere yapılacak olan çevirilerin o dilleri ana dili seviyesinde konuşan bir profesyonel tarafından yapılması ya da en azından tashih edilmiş olması şarttır.
Tercüme yapmak profesyonellerin işidir.

Amatörlerin, hobi olarak çeviri yapanların, yabancı dil öğretmenlerinin ya da yabancı dil bilen sekreterlerin eline emanet edilmemelidir!

Sadece hatasız olmakla kalmayıp, pırıl pırıl ve akıcı bir dille hazırlanmış bir tercüme işinin üretilmesi, ucuz fiyatlarla mümkün değildir.
Ancak bazen bu gerçeğin farkına vardığınızda iş işten geçmiş olabilir.

Türkiye’de “tercüman” mesleki ünvanı, avukatlık ya da doktorluk mesleklerinde olduğu gibi yasalar altında koruma altına alınmış değildir. Bu da demek oluyor ki, yeterli seviyede dil bildiğine "kendince" ikna olmuş olan herkes tercüman olduğunu iddia edebilir. Ardından, uzmanlık gerektiren bir metin önlerine getirildiğinde, bırakın çevirebilmeyi, tam ve doğru olarak anlamakta bile zorlanacak bir dil seviyesinde olmalarına rağmen kendilerine tercüme bürosu dahi açabilirler.

O YÜZDEN SİZİ UYARIYORUZ UCUZ TERCÜME HİZMETLERİNDEN SAKININ!